9 Kasım 2007 Cuma

Hipnozun Tarihi Oluşumu

Hipnotizmanın kesin tarihi bilinmemekle beraber insanligin doğuşu ile beraber kullanildigi düşünülmektedir. insanlik tarihi boyunca, transla oluşan büyü, keramet, sihir, gibi hipnotizmaya bağlı olağanüstü haller gizliliğini koruduğu için uzun yillar hipnotizmanin bilimsel bir tanimi yapilamami§tir.
Genellikle gizli ilimlerin (OCCULTİSME) kaynağı doğudur. Eski Çin, Misir, Hind ve diğer uzak doğu memleketlerinde gösterilere özellikle olağanüstü gösterilere şahit olmak mümkündür. Örneğin Hint fakirleri ve yogacıların vucutlannı kaskati (kataleptik) hale getirmeleri, solunum ritmini düşürerek bir ölü gibi kalabilmeleri de hipnotizmaya baglidir. Ayrica bu kişilerin metabolizmalarını düşürerek güiilerce aç ve susuz kalabildikleri de saptanmıştır.
Bu olaylara Amerika kıtasındaki yerli halkta da rastlanmi5tir. Batida ise Hıristiyanlığın getirdiği mistik özellikler sonucu oluşan ve Hz. İsa’yı taklid eden vucudunun çeşitli yerlerinde yaralar açip bu yaralari her hafta kanatabilen mistikler Avrupada da tezahür etmiştir. Bu gösterileri genellikle dini ayinlerde yaptıklarında hipnotizmaya bağlı olarak yapıldığı görüşünü kuvvetlendirmektedir. Hipnotizmayı tanimak için eski medeniyetlerin bıraktığı kil, taş, papirus vs. gibi yazili ve resimli belgeler araştırılmıştır.
Bu yolla elde edilen bilgilere göre eskiler, bu gün sistemli birbiçimde incelenen ve uygulanan hipnotizmayı çok iyi biliyor ve çok değişik yerlerde uyguluyorlardı. Kullandıklan usul bu günkü gibiydi; Pas, El tutma tekniği, Sabit bakış vs. Din adamlari ve hekimler eskiden özellikle bu yöntemleri oldukça çok kul1anmiş1ardir. Kullandiklari bu usul ve teknikle zamanimiza kadar sürüp gelen bir mükemmelliğe sahiptir.

Misirli, Fenikeli ve eski İbranili kahinler, hint fakirleri ve yogacılar, eski Ofrik dinlerin peygamberleri ve hekimleri manyetizmanın bütün inceliklerini biliyorve kullanıyorlardı.
Ortaçag’da-, Avrupa’da manyetizma ustalari, büyücüler ve kahinler diri diri yakıldılar. Buna ragmen Ortaçağ’da bazi aydinlar manyetizma biliminden haberdarlardı.
R.Bacon, C.Agrippo, Paracels, M.Fieih. İbn.Sina vs. Bu 5ahislar bu bilimin metodlannı ve pratik yönlerini yazarak zamanımıza’da işik tutmuşlardır.

Franz Antony MESMER (1734-1818) ile Manyetizmanın bilimsel yönü daha da ağır basmıştır. Bir Tip adami olan Mesmer 1765′te Doktora tezi olarak “YILDIZLARIN VE SEYYALELERİN İNSAN VUCUDU ÜZERINDE Ki FİZYOLOJİK TESİRLERİ” konulu bir tez vermiştir. Bu tez-de insanlarin yildizlarin tesiri altinda ya5adigim, kainatı dolduran manyetik bir seyyalenin insanlara nufuz ederek onlarin hastalanmasina ve sıhhatli kalmalari üzerine etkili olduğunu ileri sürmüştür. 1 Mıknatısla tedaviye inanan Cizvit papazı Hell’in ilgisini Mesmer’in tezi cezbetmişti. Bunun üzerine Hell Mesmere bazi mıknatıslar gönderdi. Mesmer bu mıknatısı ilk önce bir kalp hastasi üzerinde deneyerek başarılı oldu ve daha sonra “Mademki mıknatıstaki seyyale vucuda intikal edip oradakalabiliyor öyleyse bu seyyaleyi vücuda sindirip eller vasitasi ile akıtarak kullanmak ve şifa vermek kabildir.” diye düşünmeye başlamiştir.
Daha sonraki yillarda Mesmerin ta- 1 lebesi olan PUYSEGUR hocasının yolunda çalişmalarma devam ederken bir gün bir çoban’ı uyur gezer haline soktuğunu farketti. 1784 mayis ve haziran aylarinda böyle teerübelerle 10 kişiyi suni uyurgezer haline koymakla geçiren Puysegur bu hali tabii uyurgezerliğe benzettiği için “Somnombulisme artıficielle” adini takmıştır.
Pransada 1821′de RECAMİERE, 1829′da CLOQET ağrısız ameliyatlar yapmışlardır. Yine Fransiz di§çisi olan OUDET 1837′de telkin edilmiş anesteziden yararlanarak diş çekmiştir.
Puysegur’un keşfinden sonra 1787 PETETM 1813′de DELEUZE suni uyurgezerlik hakkinda eser yayınlamışlardır.
Bu dönemde suni uyurgezer haline getirilen şahıs (Süje)paranormal olaylann tezahür etmesi nedeniyle bu durumu suistimal ederek sahne gösterileri yapan manyetizörler de oldu. Bunlardan biri de şair LAFON TAİN’in dedesi manyetizör Charles Lafontaine’dir. Bu manyetizör sayesinde hipnotizmanın temelleri atilmiştir.
C.LAFONTAİNE’in gösterilerini dikkatle izleyen Dr. J.Braid bunu gözleri yormakla mümkün olabileceğini düşündü ve bunu yakinlari üzerinde denedi. Onlara, baki5larmi parlak bir cisme sabitleştirerek yordu ve bunu çok basit şekilde yapabileceğini ispat etti. Buna da Grekçe uyku anlamina gelen HYPNOS adini verdi. Bu şekilde Hypnos terimini ilk defa 1841′de Dr.J. Braid kullanmiş oldu.
ileriki yillarda Braidin bir eserini okuyan fransız köy hekimi Liebeault Braid’din sabit bakış usulüne sözle telkini de ustaca katarak tam 20 yil başan ile kullandi.
Çağımızı etkileyen ilim adamlanndan biri olan Simund Freud da hipnozdan çok yararlanmi§tir. PSIKANALIZ teorisini hipnoz sayesinde kurmuştur.
Çağımızda söz sahibi bir diğer bilim adami da Pavlov dur. Köpekler üzerinde yaptığı çalışmalarla şartlı refleks olayini izah etmiştir. Davram5larimizin temelinde de ayni bu tip şartlı reflekslerin yattığını ileri sürmüstür. Hipnozu da beynin bir kismi inhibisyonu ile giden bir şartlı refleks olayina benzetmiştir.

Panzehir

Hiç yorum yok: